1-Should/ought to have V3: ''-meliydi/malıydı.''
Past Advice/Past regret şeklinde nitelendirilebilir.Geçmişte yaptığımız ya da yapmadığımız bir eylemden duyulan ''pişmanlık'' veya verdiğimiz tavsiye veya eleştiri geçmiş anlam taşıyorsa ''should have V3'' veya ''ought to have V3'' yapıları kullanılır.
Örneğin: She couldn't pass her final exam.She shouldn't have studied more.
(O final sınavını geçemedi. Daha fazla çalışması gerekirdi.)
I shouldn't have told anything to him.He isn't a dependable person.
(Ona hiçbirşey söylememem gerekirdi.O güvenilir birisi değil..)
2-May/might/could/have V3: ''-mış olabilir''
Past Possibility olarak nitelendirilebilir.Eğer geçmişteki herhangi bir şey için düşük olasılık ifade etmek istiyorsak bu yapıları kendilerinden sonra ''have V3'' getirerek kullanabiliriz.
Örneğin: A:Why didn't Elena come to the meeting yesterday?
B:I don't know.She might/may/could have forgetten about it.
(Bilmiyorum.Toplantıyı unutmuş olabilir.)
Ayrıca bu üç yapı geleceğe de gönderme yapabilir.
Örneğin:We could have finished this task by this time tomorrow.
(Yarın bu vakte kadar bu işi bitirmiş olabiliriz..)
3-Could have V3: ''-yapabilirdin ama yapmadın.''
Missed oppurtunity in the past olarak nitelendirilebilir.Past possibility'nin yanısıra geçmişte kaçırılan fırsatlardan bahsederken bu yapıyı kullanırız.Bu yapıyla aynı anlama gelecek şekilde ''might have V3'' ve ''would have V3'' yapılarıda kullanılabilir .(İf Clause Type III)
Örneğin:If you had come here 5 minutes earlier,you could have seen her.
(Buraya beş dakika erken gelmiş olsaydın onu görebilirdin..)
4-Must have v3: ''-mış olmalı''
Decution in the past şeklinde nitelendirilir..Geçmişe yönelik kuvvetli bir tahminde bulunulduğunda bu yapıyı kullanırız.
Örneğin:It was a difficult exam,and Joe passed it.He must have studied a lot.
(Zor bir sınavdı ve Joe o sınavı geçti.Çok çalışmış olmalı..)
Aynı zamanda geçmişe yönelik olumsuz bir çıkarım yapacaksak ''-mamış olmalı'' anlamına gelen ''mustn't have V3'' yapısı kullanılır.
Örneğin: A:She passed by without saying even ''hello''. (Merhaba bile demeden yanımdan geçti.)
B:She mustn't have notived you then. (Seni fark etmemiş olmalı öyleyse.)
5-Can't/Couldn't have V3 : ''-mış olamaz''
Negative decution in the past şeklinde nitelendirilebilir.Geçmişe yönelik kuvvetli ve olumsuz bir çıkarımda bulunuluyorsa ''-mış olamaz'' anlamına gelen bu yapı kullanılır.
Örneğin: They only put the for-sale sign yesterday. They can't have sold their house yet.
(Satılık ilanını daha dün astılar.Henüz evi satmış olamazlar..)
6-Needn't have V3: ''-e gerek yoktu ama yaptın''
Absence of necessity in the past olarak nitelendirilebilir. Geçmişte yapılan bir eylemin aslında yapılmasına gerek yoktu ama yine de eylem gerçekleştirildi anlamına gelir.
Örneğin:We needn't have hurried indeed.The meeting started 30 minutes late.
(Aslında acele etmemize gerek yoktu.Toplantı yarım saat geç başladı.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder